Ana içeriğe atla

KAHVE YANINDA NEDEN SU?


Merhabalar kahve seven güzel insanlar. Bu yazımda” Kahve’nin yanında neden su getirilir?” sorusuna cevap aramaya çalıştım.
Kahve ile tanışmamız ve kullanmaya başlamamız 500 yıl öncesine dayanıyor. Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı var diyerek hayatımızın vazgeçilmez içeceklerinden biri olan kahvenin yanında neden su getirilir? Aslında bunun üzerine söylenen birçok rivayet bulunmaktadır.
İlk rivayetlerden birisi; eskiden padişahların yemeklerini tadan çeşnicibaşılar bulunmaktaymış. Padişahların yemeklerinin zehirli olup olmadığını tadan çeşnicibaşılar kahveyi de tadarlarmış. O zamanlar kahvenin makbulü tabi demir cezvede tek kişilik olan pişen kahve imiş. Koca padişaha 4 kişilik kahve değil de tek kişilik kahve pişiriliyormuş. Bu da güvenlik sorunu oluşturuyormuş. Bunun üzerine bir yöntem geliştirilmiş. Padişah kahveye parmağını bandırıp kahvenin yanında gelen suya sokarmış. Kahvenin suyu içinde ki dağılımına göre zehirli olup olmadığını anlarmış. Tabi ki mevzuda o günlerden bugünlere gelmiş.
Diğer rivayet ise; Osmanlı zamanında eve misafir geldiğinde kahve ile su getirilirmiş. Misafir toksa kahveyi, aç ise suyu alırmış. Öle bir durumda zaten hemen sofralar kurulurmuş.
Başka bir neden ise en önemlisi olan ; kahvede çok oksalat vardır. Bu oksalatı atmak için de su tüketilmesi gerekir. Oksalat böbrek taşı yapar. Ama su içtiğimiz zaman böbreklerimizde ki oksalat su ile yıkanır ve vücuttan atılır.
Suyun Türk mutfağında ki önemi yaz yaz bitmez. Kahvenin yanında su, baklavanın yanında su, rakının yanında su tesadüf tabi ki de olamaz.
Şöyle bol köpüklü kahve yapan, öpülüp baş üstüne konulacak kaç hatunuz.smile ifade simgesi ( O hatunları üzmeyiniz.)
Kahvemi yudumlarken sizlerin de keyifli kahve içimleriniz olsun efenim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ADI BANA ÖZEL

Merhabalar kahve severler. Uzun bir aranın ardından birkaç satırda olsa unutulmadığınızı hatırlatmak adına bir şeyler karalamak istedim. Uzun koşuşturmalar, stresli anlar, güzel günler derken kahve mi yudumlarken bir keyif yapasım geldi. Bu aralar kafamda dönen bin bir  soru ve sorun dışında kahve içerken keyif yapmayı unutmuş sadece vücudumun bağımlılığını yatıştırmışım onu fark ettim … Zaman zaman beynimiz birden fazla şeyi düşünmeye çalışır ve adapte olma sürecimiz uzar hatta çoğu ilişkilerimizde kopukluklar, anlamsız tepkiler vermeye başlarız. Kahve mi içerken bunları anımsadım. Bir de sevdiklerinin elinde kapını çaldığı bir paket kahve mutluluğu var. Ya da gelen misafirlerin valizlerinin den hediye olarak getirdikleri kahveler….Bu anlara tanıklık ettiğim yeni kahveler tatma sürecim oldu. Bin bir çeşidi olan Agit bey kahvesi ; Bir çok çeşidi olan kahvenin en sevdiğim 5 karışımlı kahvesi. Mardin kahvesi olarak ta bilinir...

MIRRA'YA MI KALDIK ?

                                               Yeni dönem derken tabi kafamda deli sorular kahve üzerine ne yazabilirim düşüncesiyle sevdiğim bir arkadaşım ile kahve üzerine sohbetimiz başladı. Normal insanlar gibi karşılıklı kahve içerken bu sohbeti gerçekleştirmek isterdim lakin gecenin ikisinde kahve üzerine sohbetimizin olması da bir hayli manidar oldu. Mırra’dan açılan konumuz benim beynimde şimşekler yaktı. Ahh tamam dedim yazabileceğim bir konu var. Ertesi sabah yazımı başladım yazmaya...  Gel gelelim Mırra’nın hikayesine… Mırra özel günlerde ikram edildiği ve hazırlanması zor ve masraflı olduğu için ağa içeceği olarak da adlandırılmaktadır. Misafirler gelince kulpsuz bir fincana yarısını geçmeyecek kadar mırra doldurulup ikram ediliyor. Fincandaki bitince, fincan yere konmuyor ve yeniden dolduruluyor. İkinci ikramdan sonra aynı finc...

Bİ KAHVE MOLASI

                                                                                                            Uzun zaman sonra bu soğuk havada yazmak sanırım en güzeli.  Ayrı mı kaldık ne ? Kışa merhaba diyerek yazımı kahve eşliğinde yazmak istiyorum.  Her kahve içimi aynı tadı taşımaz. 40 Yıl hatırı vardır. Lakin taşıdığı anlam; nerede içiyorsan  ,nasıl içiyorsan , kiminle içiyorsan ona göre değişir. Annenin “hadi kalk bi kahve yap da içelim “dediği kahve güçtür. Köpüğünde anne şefkati vardır. Telvesinde hayatın yorgunluğu vardır. Baba ile içilen kahve sevgi doludur. Sıcacıktır dumanı tüter kokusu büyüler. Telvesi hep benimle ol demektir. Dostlarla içilen kahve neşedir. Köpüğünde kahkahalar yüzmekt...